Biorezonans ile Zayıflama

Biorezonans bağımlılık ya da gereğinden fazla tüketim isteği yaratan gıdalara karşı uygulanan ve bu tarz gıdaların elektromanyetik frekanslarının vücuttan silinmesini sağlayan işlemdir.

Karbonhidrat grubu gıdalar üzerinden uygulanır ve karbonhidratlara karşı iştahınızı azaltıp kilo vermenizi kolaylaştırır. Kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme için gereğinden fazla tüketilen karbonhidratlı gıdaların tüketilmemesi ilk adımdır. Bu terapinin sonucunda kişinin iştahı azalır, porsiyonları küçülür ve kolayca doymaya başlar.

Hangi gıdaların bağımlılığından kurtulabilirim?

Biorezonans terapileri ile karbonhidrat içeren; hamur işi, börek, simit, ekmek, makarna gibi unlu mamuller ile insülin direncine yol açan; şekerli gıdalar ve çikolatalar, çay, kahve ve fazla tuz kullanımı gibi bağımlılıklarınızdan kurtulabilirsiniz. Ayrıca Biorezonans terapileri sık rastlanılan gıda intöleranslarından biri olan inek sütü alerjisi gibi hastalıkların oluşumunu da önleyebilmektedir.

Ne zaman etki eder?

Biorezonans uygulamalarında ilk seanstan itibaren fazla çaba harcamadan tükettiğiniz besin miktarının azaldığını fark edebilirsiniz. İştahın azalması ve zayıflamanın başlaması genellikle ikinci seanstan sonra gözlemlenir.

Birinci haftadan sonra bağımlısı olduğunuz çikolata, tatlı ve hamur işi gibi gıdaları tüketme isteği azalır. İkinci haftadan sonra da vücudunuzdaki birçok ağrının, uykusuzluk sorunlarınızın ve sindirim problemlerinin kendiliğinden düzeldiğini gözlemleyebilirsiniz.

Biorezonans seansları sonrasında elektromanyetik frekanslarını vücudunuzdan sildirdiğiniz gıdalara karşı isteksizlik oluşur ve diyete uyumunuz kolaylaşır. Bunun yanı sıra metabolizma hızlandırıcı etkisi de bulunmaktadır.

Biorezonans uygulaması yaptırırken nelere dikkat edilmelidir?

Biorezonans uygulamalarında, bağımlılığının azaltılması için üzerinde çalışılan gıda grubunun ilk 10 gün içerisinde hiç tüketilmemesi gerekmektedir. Doktorun talimatlarına mutlaka uyulmalıdır.

Zayıflamak için kaç seans Biorezonans uygulaması gereklidir?

Biorezonans uygulamalarında, Seans ve sürelerine doktorunuz karar verecektir.

Susama hissinin genellikle açlık hissi ile karıştırdığınızı biliyor muydunuz?

Biorezonans terapilerin uygulandığı haftalarda normalde tükettiğiniz su miktarından 1.5-2 litre daha fazla su içmenizi öneririz. Şekersiz olmak kaydıyla siyah çay, bitki çayları ve Türk kahvesi içebilirsiniz fakat konsantre meyve suları, asitli ve gazlı içecekleri içilmemelidir.

Biorezonans uygulamaları tıbbi tedavi midir?

Rezonans terapileri dünyada yayılmakta olan bir holistik/integratif tıp akımının yansımasıdır. Biorezonans cihazları yardımıyla yapılan terapilerin 50 yılı aşkın bir geçmişi vardır. Rezonans terapileri tıbbi bir tedavi değildir, herhangi bir tıbbi tedaviye alternatif de değildir. Biorezonans terapileri diyet yapma ve zayıflama sürecini kolaylaştıran bir destek olarak algılanmalıdır.

Biorezonans uygulamalarının yan etkisi var mıdır?

Biorezonans terapilerinin bugüne kadar herhangi bir yan etkisi gözlenmemiştir.

Biorezonans terapilerinin uygulama alanları nelerdir?

Bioreonans terapisi, vücut üzerinde stres yaratan faktörleri ortadan kaldırmaya yönelik bir tedavi şeklidir.

• Sigara ve alkol bağımlılığı,
• Hamur işi ve tatlı bağımlılığı,
• Gıda intoleransı,
• Madde bağımlılığı,
• Ruhsal kökenli sorunlar,
• Alerji problemi,
• Ağır metal detoksu,
• Kronik hastalıklar,
• Ağrı eşiğinin azalması ve kronik ağrı çekmek,
• Egzama tedavisi,
• Kronik yorgunluk,
• Kilo fazlalığı/obezite,
• Bağırsak sendromları,
• Mantar enfeksiyonu,
• Vajinal mantar ve akıntı problemi gibi sorunların tedavilerinde kullanılan biorezonans, hiçbir yan etkiye sebep olmayan bir terapidir.

Biorezonans terapileri nasıl uygulanır?

• Cilt üzerine elektrotlar yerleştirilir,
• Cihazın giriş bölmesine tedavinin içeriğine uygun madde yerleştirilir, (karbonhidrat grubu, alkol, sigara vb.)
• Cihazın giriş bölmesine kişiden alınan idrar yerleştirilir,
• Maddelerden alınan frekanslar cihazla filtreden geçirilir sabit fazlı olarak ters çevrilerek kişinin vücuduna aktarılır. Bu bilgi alışverişi hücrelerin eski düzenli haline kavuşmasına yardımcı olur.

İnsan vücudu elektromanyetik frekanslara sahip bir organizmadır. Hücrelerin, dokuların ve organların kendilerine özgü frekansları vardır ve hepsi bir arada kişinin genel frekans spektrumunu oluştururlar. Elektromanyetik alan, elektromanyetik parçacıklar veya elektromanyetik dalgalar (titreşimler) olarak kendini gösterir, düzenlenmesi ve kontrolü ise bilgi akışı ile sağlanmaktadır.